Suiti; Letonya’da Lutheran adlı bölgede yaşayan Katolik topluluğun adıdır. Bu açıdan Suiti topluluğuna anklav denilebilir. Anklav, Fransızca kökenli bir kelimedir ve bir toprağın farklı bir siyasi bölgede bulunması anlamına gelmektedir.
Suitiler Kimlerdir?
Suiti’nin tarihi bölgesi, ağırlıklı olarak Protestan Batı Letonya’da küçük bir Katolik anklavıdır. 1561’de tüm Courland Protestan olduğunda, Alsunga ve çevresi de aynı şeyi yapmak zorunda kaldı. Alsunga mülkünün varisi Johan Ulrich von Schwerin, Polonya Kralı için askerlik yaparken güzel Polonyalı aristokrat Barbara Konarska’ya aşık olduğunda işler değişmeye başladı.
1623’te evliliklerinin onayını alabilmek için Johan’ın Katolik olması gerekiyordu. Daha sonra 1632’de babasının ölümünden sonra çift Alsunga’ya döndüğünde, Johan Cizvitleri mülkündeki tüm sakinleri Katoliklere dönüştürmeye davet etti. Suiti topluluğu ve bu küçük Katolik anclave böyle ortaya çıktı.
Dini farklılıklar ve hatta bazen şiddetli çatışmalar, yüksek derecede kendi kendine tecrit ile sonuçlandı. Bu, Suiti topluluğunun bu küçük alanda şarkılar, danslar, inançlar, gelenekler ve Letonya’nın diğer daha modern bölgelerinde uzun süredir terk edilmiş ve unutulmuş diğer birçok unsurla zengin benzersiz geleneksel kültürü korumasını sağladı. 20. yüzyılda Alsunga, Suiti topluluğunun normal günlük yaşamında gayda, kokle ve korno gibi geleneksel müzik aletlerinin çalındığı, geleneksel kıyafetlerin hala kullanıldığı son yerdi.
Suiti Kültürü
Bu mirasın birçok unsuru bugün hala hayatta. Bazıları adım adım, yavaş yavaş iyileşiyor. Bayramlarda geleneksel kıyafetlerin giyilmesi geri dönüyor. Alsungas ortaokulunda yerel gelenekler öğretilmeye başlandı. Letonya dilinin eski bir lehçesi olan Suiti dilini korumak için çaba gösterilmektedir. Hıristiyanlık öncesi dönemden geldiğine inanılan çok özel kadın şarkı söyleme tarzı, günümüzde giderek daha fazla kullanılmaktadır. Bu küçük alanda toplam 52 813 türkü ve çeşitleme kaydedilmiştir.
Suiti, unsurları yaygın olarak kullanılan, iyi kaydedilmiş çok özel evlilik geleneklerine sahiptir. Bu küçük Katolik anklavının benzersizliği 2009 yılında UNESCO tarafından da kabul edilmiştir. Abu Dabi’deki Dördüncü Hükümetlerarası Komite, Suiti Kültür Alanı’nı UNESCO’nun Acil Korunmaya İhtiyacı Olan Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi’ne kaydetti. Bugün tarihi Suiti bölgesinde sadece yaklaşık 3000 kişi yaşıyor ve bunların üçte ikisi Suiti soyundan geldiğini iddia edebilir.
Yerel topluluk aynı zamanda kendi karakter özellikleriyle de ünlüdür – muhafazakar, yavaş huylu, yerlilere karşı çok sıcak ve cana yakın, ancak yabancılara karşı şüpheli ve çekingen. Suiti’ye yeni konseptler ve fikirler sunmak başka yerlere göre biraz daha zor olabilir. Ancak bir kez başardığınızda, Suiti’nin fikirlerini değiştirmesi pek olası değildir. Burada çok düz konuşma ve sert mizah anlayışı yaygındır.
Suiti kadınları tarafından gerçekleştirilen vokal dron şarkıları, düğün gelenekleri, renkli geleneksel kostümler, Suiti dili, yerel mutfak, dini gelenekler, yıllık döngü kutlamaları ve dikkate değer sayıda farklı özellik ile karakterize edilir. türküler, danslar ve ezgiler bu toplulukta kaydedilmiştir.
Geniş aile yapılarının daha eski biçimleri burada hala yaygındır ve nesilden nesile becerilerin aktarımının gerçekleştiği bu tür aileler Suiti kültürel mirasının önemli kaleleridir. Hıristiyanlık öncesi geleneklerin ve dini ritüellerin sentezi, Suiti topluluğunda somut olmayan kültürel mirasın eşsiz bir karışımını yaratmıştır. Suiti kimliğinin direği – Katolik Kilisesi – Sovyet döneminden sonra başarılı bir şekilde toparlandı ve sonuç olarak Suiti kültürel alanı kademeli bir rönesans yaşadı.
Bununla birlikte, bugün yalnızca birkaç, çoğunlukla yaşlı insan, Suiti kültürel mirası hakkında iyi bir bilgiye sahiptir ve bu nedenle, bu bilgiyi yaymak ve yalnızca yazılı belgelerde, film arşivlerinde korunan unsurları geri kazanarak daha fazla insanı korumaya dahil etmek için acil bir ihtiyaç vardır. ve müze depoları.
Eski günlerde, Suiti aynı zamanda ünlü kavgacılardı – asla kötü bir kelimeyi cezasız bırakmayan kaba adamlar. Yüzyıllar boyunca Protestanlarla evlilik günah olarak kabul edildiğinden, bugün tüm toplum aile ağaçlarıyla iç içe geçmiş durumda.
İlginizi Çekebilir: En Hızlı Yazıcı Türü
Sovyet döneminde yerel kimlik duygusu daha az belirgin hale geldi. Ama bugün hala canlı ve hayatidir. Üzerinde çalışmaya devam edersek, Suiti topluluğunun hala mevcut asimilasyon tehditlerine direnebileceğine ve sadece 400 yılını değil, aynı zamanda 500 yılını ve daha fazlasını deneyimleyerek, sadece Letonya’yı değil, benzersiz Katolik kimliği ve kültürüyle zenginleştireceğine inanıyoruz.
Kaynak: https://ich.unesco.org/en/USL/suiti-cultural-space-00314
